-
1 çok acı
дыдж-псыдж -
2 çok acı biber
n. cayenne -
3 çok acı söz
n. vitriol -
4 çok acı çekmek
v. have suffered a great deal -
5 acı
I s\acı katmak scharf würzen (-e)\acısını çıkarmak den bitteren Geschmack beseitigen; ( yemeklerde) die Schärfe beseitigen\acı patlıcanı kırağı çalmaz ( prov) Unkraut vergeht nicht\acı çekmek Schmerzen erleiden\acı duymak Schmerz empfinden\acı duymak ( üzülmek) Trauer empfindenbirine \acı vermek jdm Leid antun, jdm wehtun\acısını çekmek leiden\acısını çıkarmak (öç, intikam almak) sich revanchieren (için/-den für/bei)II adj\acı çikolata bittere Schokolade\acı gerçek die bittere Wahrheit2) ( koyu) tief\acı bir yeşil ein tiefes Grünhaftanın \acı olayları die tragischen Ereignisse der Wochesözleri çok \acıydı seine Worte waren sehr bitter -
6 горесть
acı* * *жон пережи́л мно́го го́рестей — çok acı görmüştü
ра́дости и го́рести — sevinç ve acılar
дели́ть ра́дости и го́рести — acısını sevincini paylaşmak, üzüntüsüne sevincine ortak olmak
-
7 have suffered a great deal
çok çekmek, çok acı çekmek -
8 have suffered a great deal
çok çekmek, çok acı çekmek -
9 souffrir
-
10 zehir
-
11 vitriol
n. vitriyol, kezzap, çok acı söz, acı eleştiri* * *vitriyol -
12 höllisch
höllisch adj cehennemi; fig son derece(de);fam höllisch aufpassen çok dikkat etmek;höllisch wehtun çok acı/ağrı vermek/çekmek -
13 მრავალტანჯული
s.çok acı çekmiş, çok acılı -
14 énormément
-
15 cayenne
n. kırmızı biber, arnavut biberi, çok acı biber, iskambil oyunu -
16 cayenne
n. kırmızı biber, arnavut biberi, çok acı biber, iskambil oyunu -
17 cruel
acimasiz, zalim, gaddar; çok aci, dayanilmaz -
18 rack
parmaklikli raf, aski; iskencede kullanilan germe aleti; kremayer, disli çubuk; ot yemligi; mikroislemci sasisi; çok aci vermek; fazla kira istemek -
19 torturer
-
20 exquisite
çok iyi, mükemmel, enfes, harika, ince; (aci ya da zevk) siddetli, çok büyük, derin; (duyular) keskin, duyarli, ince
См. также в других словарях:
acı çekmek (veya duymak) — 1) ağrı, sızı duymak Ameliyattan sonra çok acı çekti. 2) mec. üzülmek, üzüntü içinde kalmak Bu faciaya bizzat karışmışım gibi bir acı duyuyordum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı yonca — is., bit. b. Kızılkantarongillerden, bataklık yerlerde yetişen, kötü kokulu ve çok acı olan yaprakları hekimlikte kullanılan bir bitki (Menyanthes trifoliata) … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı gelmek — dokunmak, kırmak, üzmek Bu söz ona çok acı geldi … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı yağını çıkarmak — çok ağır şartlarda çalıştırmak, bedenen çok yıpratmak … Beypazari ağzindan sözcükler
acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı yitimi — is., tıp Sinir bozukluğu, çok ilaç alma, donma vb. sebeplerle acı duyumunun birazının veya tamamının yok olması, ağrı kesimi, analjezi … Çağatay Osmanlı Sözlük
acı ot — is., bit. b. Kuzey Anadolu dağlarının ormanlarında yetişen, toprak altında bilek kalınlığında kökü bulunan çok yıllık ve otsu bir bitki (Tamus communis) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok düzlemli — sf., mat. Birkaç düzlemin birbirini kesmesiyle oluşmuş (açı) … Çağatay Osmanlı Sözlük
Almanya acı vatan — (türkisch: Deutschland bitteres Vaterland) ist ein Lied, das viele Jahre einen besonderen Stellenwert bei türkischen Arbeitsmigranten in Deutschland hatte. Es handelt vom traurigen Leben in Deutschland. Inhaltsverzeichnis 1 Entstehung 2 Text 3… … Deutsch Wikipedia
biber gibi — çok acı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kinin gibi — çok acı … Çağatay Osmanlı Sözlük